Okulların kapanıp yaz tatilinin gelmesiyle birlikte çocukların evde geçirdikleri zaman da arttı. Evde geçirilen zamanın artması ise hemen hemen tüm ebeveynlerin ortak problem yaşadığı bir konu olan ekran kullanım süresini yeniden gündeme taşıdı. Ekran kullanım süresi ne kadar olmalı ve nasıl sınırlanmalı, ekrandan tamamen uzak tutmak doğru bir yaklaşım mı, uzun süreli ekran kullanımının zararları nelerdir gibi ebeveynlerin aklını sık karıştıran soruları gelin birlikte yanıtlayalım.

Uzun süreli ekran kullanımının ne gibi zararları olabilir?

Uzun süreli ekran kullanımının çocukların beyin gelişimini olumsuz etkilediği yapılan birçok araştırmayla gösterilmiştir. İki yaş altında ekrana sık maruz kalan çocuklarda otistik belirtiler, konuşma gecikmesi, sosyal iletişim eksikliği gibi durumlar sıklıkla gözlemlenmektedir. Yine kısa dikkat süresi uzun süreli ekran kullanımının bir başka sonucudur. Ekranda hızlı geçen görüntülere uyum sağlayıp alıcı konumda kalan beyin gerçek hayata uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Sonuçta ise okul etkinliklerinden çabuk sıkılan, dikkat ve odaklanma problemi yaşayan çocuklar yetişmektedir. İçeriğin takip edilmemesi durumunda maruz kalınan olumsuz içerikler, kaygı problemleri ve saldırgan davranışlara neden olabilmektedir. Bir diğer olumsuz sonuç ise iletişimsizliktir, yani göz teması kurmadan konuşmak ve gerekmedikçe konuşmamak. Uyku problemleri ve duruş bozuklukları da uzun süreli ekran kullanımının olumsuz sonuçları arasındadır.

Ekran tamamen yasaklanmalı mı?

Teknoloji bu kadar hayatımızın merkezindeyken tamamen yasaklamak elbette çok sağlıklı ve çok da mümkün olmayacaktır. Üstelik her ne kadar zararlarından bahsetsek de çocuklarımıza teknolojinin doğru kullanımını öğreterek faydalı bilgilere ulaşmalarını sağlayabilir, olumlu tarafından yararlanmalarına yardımcı olabiliriz. Ekrandaki bir saatini savaş oyunu oynayarak geçiren bir çocuk ile okulda gördüğü bir konu ile ilgili belgesel izleyen ya da bulmaca oyunu oynayan bir çocuk arasında teknolojinin etkileri ile ilgili ciddi fark olacaktır.

Ekran kullanım süresi ne kadar olmalıdır?

Uzmanlar 2 yaş altında görüntülü görüşme haricinde ekran kullanımı önermemektedir. 2-6 yaş arasında ise 1 saati geçmeyen bir kullanım olmalıdır. Bazı uzmanlar bu süreyi 2 yaş üstü çocuklar için yaşı çarpı 10 dakika olarak belirtmektedir. Yine 6-12 yaş arası çocuklarda da ekran kullanımı 2 saati geçmemelidir.

Ekran kullanım süresini sınırlamak için 10 öneri..

1)Önce siz model olun: Tüm konularda olduğu gibi çocuklar söylenenlerden önce eylemlere dikkat ederler. Tüm gün elinde telefon olan, sağlıklı iletişim kurmayan anne babalarsanız ya da çocuğunuzun sorularını yanıtlarken, onunla zaman geçirirken bile bir gözünüz telefondaysa çocuğunuzun ekranla sağlıklı bir ilişkisi olmasını bekleyemezsiniz.

2)Ekran kullanım zamanlarını planlayın: Çocuğunuz 2 yaşından büyükse ekran karşısında yaşına uygun zaman geçirebilir ancak bu zamanların belirsiz olması çocuğun sürekli talep etmesine ve bırakmakta zorlanmasına neden olacaktır. O yüzden çocuğunuzun yaşına uygun şekilde bir konuşma yaparak kullanım süresi ve zamanı ile ilgili anlaşma yapın. Teknolojinin zararlarını ve faydalarını anlatın. Bu zamanlara her iki tarafın da uymasını sağlayın. Bugüne kadar ekran karşısında uzun süre geçiren çocuğunuz başlangıçta direnç gösterebilir, ağlama ve öfke nöbetleri gibi tepkiler verebilir ancak siz kararlı olduğunuzda bir süre sonra uyum sağlayacaktır. Çocukların zaman algısı yetişkinler gibi olmadığı için bu süreyi takip edeceği kum saati, zamanlayıcı gibi kaynaklardan faydalanabilir süresi bitmeden biraz önce hatırlatma yapabilirsiniz. Kum saati ya da zamanlayıcı yoksa ve çocuğunuz henüz saatleri bilmiyors saat üzerinde işaretleme yaparak büyük çubuk buraya geldiğinde gibi bir anlaşma yapabilirsiniz.

3)Telefonu ödül olarak kullanmayın: Ekran kullanım zamanı planlı olduğunda ve çocuk bunu bildiğinde telefonu ödül olarak kullanma ihtiyacı hissetmezsiniz. Yine ekran kullanım zamanını somut olarak bilen çocuk bir süre direnç gösterse de yemek yeme sırasında da bunu talep etmeyi bırakacaktır.

4)Açık hava etkinlikleri planlayın: Çocuğunuzu mümkün olduğunca açık havaya çıkararak hareket etmesini de sağlayacak etkinlikler planlayın. Bisiklet sürsün, parkta oynasın, mümkün olduğunca doğayla temas etsin.

5)Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirin: Her gün çocuğunuzun yaşına uygun tüm aile birlikte keyifle yapabileceğiniz etkinlikler üretin. Evdeki eşyalarla bir çadır yapmak da olabilir, hep beraber resim yapmak da olabilir, sessiz sinema oynamak da olabilir. Yeter ki teknolojiden uzak ve iletişim halinde bir etkinlik olsun. Fikir konusunda internetten yararlanabilirsiniz

6)İçerik sizin kontrolünüzde olsun: Süre kontrolü çocuğunuzu ekranın zararlarından korumanız için yeterli değildir. İçerikte sizin kontrolünüzde olmalıdır. Mümkün olduğunca eğitici içeriklere yönlendirin ve verdiğiniz süre içinde tamamen serbest bırakmayın. Çocuklarınızı korumak adına güvenlik yazılımları yükleyebilir, izleyeceği video/çizgi filmleri indirip yalnızca onları izlediğinden emin olabilirsiniz. Ek olarak teknolojik cihazlara şifre koyarak sizden habersiz kullanımın önüne geçebilirsiniz. Çocuklarınıza oyun oynarken ya da video izlerken karşılarına çıkabilecek zararlı içerik ve görüntüler olabileceğini belirtin ve böyle durumlarda ne yapması gerektiğini anlatın.

7)Ekransız zamanların boşluk yaratmadığına ve desteklediğinize emin olun: Çocuğunuzun ekranda geçirdiği süre kadar ekran dışındaki süreyi nasıl geçirdiği de önemlidir ve dijital dünya ile gerçek hayat arasında sağlıklı bir denge yakalanmış olmalıdır. Uzun süre ekran karşısında kalan çocuğunuzun ekran süresini sınırlama kararı aldınız ve kapattınız diyelim. Git oyuncaklarınla oyna demeden önce oyun kurabildiğinden, oyun oynamayı bildiğinden emin olun. İlgi alanları neyse onlara yönelik aktivitelere yönlendirin, sosyalleşmesi ve arkadaşlık kurabilmesi için destekleyin.

8)Ekrandan gerçek hayata davet ederken dikkatli olun: “Oğlum/kızım telefonu bırak git ödevini yap, kitap oku, ders çalış” gibi söylemlerde ders ve kitap okuma ceza gibi algılanır. Çocuğunuzu ekranın renkli dünyasından ayırırken gel biraz sohbet edelim, dışarı çıkalım, x oyunu oynayalım gibi etkileşimli bir etkinliğe davet etmeniz ekrandan ayrılmasını ve gerçek hayata uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.

9)Bırakın sıkılsınlar: Bırakın sıkılsınlar! Sıkılsınlar ki hayal güçleri harekete geçsin. Kendi oyunlarını kursunlar. Kendi yaratıcılıklarını keşfetsinler. Gün içinde yeterince kaliteli vakit geçiriyorsanız sıkılmalarına da fırsat verin. 

10)Son olarak, ebeveynler olarak kararlı olmanız kadar ortak görüşte olmanız da önemlidir. Bir ebeveyn sınır koymaya çalışırken diğer ebeveynin ilk bunaldığında “Aman alsın ne olacak?”deyip telefon/tablete izin vermesi çocuğun ekranla sağlıklı ilişki kurmasını imkansız hale getirecektir. Anneanne/babaanne ve dedelerin de sıklıkla çocuklara yönelik “Ağlamasın annesi, ver telefonunu ne olacak” gibi söylemleri olabilmektedir. Çocukta belirsizlik yaratmamak adına diğer bakım verenlerle de önceden konuşup ortak bir tutumda hareket edebilmek yerinde bir karar olacaktır.

Sağlıkla Kalın, İyi Haftalar

İkinci Çocuk Kararı Nasıl Verilmez? Makale: İkinci Çocuk Kararı Nasıl Verilmez?