Ekonominin bozulmasıyla döviz kuru yükseldi ve ilaç krizi başladı. Birçok ithal ilaç eczanelerde bulunamaz hale geldi ve ilaç sayıları azaltıldı.

2002 yılında AK Parti iktidarı öncesinde, ülkemizde hastanelerde muayene olmak, ilaç almak ve ücretsiz tedavi görmek mümkün değildi.

SSK ve Devlet Hastanesi ayrımı yapılırdı; üniversite hastanelerine ancak sevk yapılması halinde gidilebiliyordu.

Memur ve işçi ayrımı, ilaç, muayene ve tedavi kalitesinde farklılıklar yaratıyordu.

İşçiler, SSK Hastanesinde muayene çilesi sonrası hastane içindeki eczanede ilaç sırasına girer ve istedikleri ilaçları alamazlardı.

AK Parti iktidarıyla sağlık sisteminde bir devrim gerçekleşti ve işçi-memur ayrımı kaldırılarak isteyen herkes istediği hastaneye, hatta istediği doktora gidip istediği eczaneden ilaçlarını alabilir duruma geldi.

2020'li yıllara kadar bu değişim herkesi memnun etmiş, AK Parti iktidarına seçmenden büyük destek sağlanmasına katkı yapmıştı.

Ancak ekonominin bozulmasıyla döviz kuru yükseldi ve ilaç krizi başladı. Birçok ithal ilaç eczanelerde bulunamaz hale geldi ve ilaç sayıları azaltıldı.

Doktor ve hemşireler, yaşam standartlarının altında aldıkları ücretler nedeniyle maaş krizi yaşadı ve küçümsenmeyecek sayıda doktor ve hemşire yurt dışında çalışmak üzere ülkeden ayrıldı.

Yurt dışına giden sağlık personelinin sayısının 4 bine ulaştığı belirtiliyor ve bu durum, ülkemizde uzun yıllar doktor ve hemşire sorunları yaşanacağını gösteriyor.

Doktor eksikliği nedeniyle hastalar birçok branşta muayene sırası almakta oldukça zorlanmaya başladı. İktidarın doktor ve hemşire eksikliğini Suriyeli sığınmacılarla gidermeye çalıştığına şahit olduk.

Vatandaş bugün sağlık sisteminin geldiği noktadan çok şikayetçi. Randevu sistemine getirilen değişiklikler kafaları karıştırdı. Muayene süresinin kısalığı, görüntüleme randevularının zorluğu, eczanelerden ve medikallerden temin edilen ilaç ve medikal ürünlerin (hasta bezi, koltuk değneği, hasta arabası gibi ürünler) fiyat farklarının yüksek olması, vatandaşın en çok şikayet ettiği konular arasında.

Ülkemizde bulunan sığınmacılar, her türlü sağlık, ilaç ve tıbbi malzeme ücretlerini ödemedikleri gibi randevu almadan muayene olabiliyorlar. Kendi ülkemizde garip duruma düştük; karnımızı doyuracak paramız yokken reçete farklarını ödemeden ilaç alamıyoruz. Bu nasıl adalet, diye sitem eden vatandaşlara şahit oluyoruz.

2002 yılında sağlıkta yapılan yenilikler, 2024 yılına gelindiğinde sağlık sisteminin eziyet haline gelmesine neden oldu. Birçok hastalığın (kanser, diyabet, kalp damar hastalıkları, tansiyon, alzheimer, demans) tedavisinde kullanılan ilaçlar bulunamıyor; bulunsa da fiyat farkı dudak uçuklatır hale geldi. Bu şikayetleri her geçen gün daha sık duyar olduk.

AK Parti iktidarı, sağlık sisteminde yaptığı yeniliklerle aldığı desteği bugün kaybetme noktasına geldi.

Vatandaşın maaş krizinden sonra en çok şikayet ettiği konu sağlık sistemi.

Her zaman olduğu gibi takdir okuyucularındır.

Vatandaş artık isyanın eşiğinde Makale: Vatandaş artık isyanın eşiğinde